Televizyonun Zararları
Televizyon, yirminci yüzyılın en önemli buluşlarından biridir. Hayatımıza girdiğinden beri, dışarıda eğlenme imkânı olmayan milyonlarca insanın temel eğlence kaynağı olmuştur. Televizyon, birçok insan için dünyaya açılan bir penceredir. İyi ya da kötü hayata dair her şeyi içinde barındırır. Televizyon, iletişim açısından gerekli ve faydalı bir araç olsa da, kontrollü kullanılmadığında birçok zararlı etkisi bulunmaktadır.
Televizyonun Zararları
Televizyonun zararlarını şu şekilde sıralayabiliriz:
- Türkiye'de yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, ülkemizde yaşayan insanların %90'ı günde en az 3 saat televizyon izliyor. Bu, insanların verimliliğini azaltmak için yeterli bir süredir. Diğer bir deyişle, insanlar aileleriyle veya çalışarak geçirecekleri zamanın büyük bir kısmını ekran başında geçiriyor. Kısacası, televizyon insanların günlük üç saatlerini çalıyor.
- Oyun oynamak ve resim yapmak yerine televizyon izleyen çocukların zihinsel ve fiziksel gelişimleri çok daha yavaş ilerliyor.
- 'Ağaç yaşken eğilir' atasözüne göre, küçük yaşlarında televizyon başında tembelce oturan çocukların büyük bir çoğunluğu, hayatları boyunca başarısızlık problemi ile karşı karşıya kalıyor.
- Televizyonda izlenen magazin programları, toplumun değerlerinde yozlaşma tehlikesi yaratıyor. Her türlü çarpık ilişki insanlara normalmiş gibi gösteriliyor.
- Televizyon dizilerinde görülen zengin, lüks ve rahat yaşam, izleyicilerin gerçek hayattaki beklentilerini yükselterek mutsuz ediyor.
- Televizyon, çok fazla insana ulaştığı için bir kişiyi bir anda dünyanın en ünlü insanı yapabileceği gibi, yerin dibine de sokabiliyor.
- Televizyondaki çizgi film karakterlerinden etkilenerek kendilerinin de uçabileceğini zanneden birçok çocuğun, balkondan veya başka bir yüksek yerden atladığını duymayan yoktur.
- Televizyon programlarının birçoğunda reyting uğruna birçok ahlaki değer yerlere seriliyor. Bunları izleyen insanlarda ve özellikle çocuklarda bu durum normalleşmeye başlıyor ve toplumun ahlak anlayışı değişiyor.
- Güncel haberleri veya bilgileri okumak yerine televizyondan izlemek, okuma alışkanlığını yok ediyor.
- Televizyondaki şiddet ve cinsellik içeren görüntüler, izleyiciler için kötü örnek teşkil ediyor.
- Televizyondaki reklamlar, insanları gereksiz ve bilinçsiz tüketime yönlendiriyor.
- Televizyon, insanları tembelleştiriyor ve kısa yoldan zengin olma anlayışı yaratıyor.
Televizyon gibi insanların yararı için icat edilmiş birçok iletişim aracı, doğru kullanıldığında faydalı olabilir. Ancak, insanların büyük bir çoğunluğu hayatlarını verimli kullanmak için gerekli düzeni sağlayamadıkları için genellikle zararını görüyorlar.
Sadece şu şekilde bile düşünürsek, sıradan bir ilkokul öğrencisi bile televizyon başında geçirdiği vakti ders çalışarak harcasa, hayatı boyunca belki sınıf birincisi olur. Bu yüzden anne ve babaların öncelikle kendileri hayatlarına çeki düzen verip, sonra çocuklarına zamanlarını doğru kullanma alışkanlığı kazandırmaları gerekmektedir. Örneğin, anne ve baba kumanda ellerinde o kanaldan bu kanala atlarken, çocuğuna 'Sen git kitap oku.' derse, derste başarılı olabilir mi? Çocuğuna kitap okuma alışkanlığı kazandırabilir mi? Tabii ki hayır! Çocuklar büyüklerin söylediklerini değil, yaptıklarını yaparlar. Bu durumda, çocukların iletişim araçlarını doğru bir şekilde kullanmalarını sağlayabilmek için en büyük sorumluluk anne ve babalara düşmektedir.
|