Eskiden içme suyu olarak daha çok şebeke suyu kullanılmaktaydı. Şebeke suyu içmeyenler ise sakalardan, cam damacanalar içinde bulunan suyu içerlerdi. Marketlerde ise su, küçük şişelerde veya küçük damacanalarda Hamidiye suyu gibi markalarla satılmaktaydı.

1980'li yıllardan sonra sanayiciler su işine de el attılar ve plastik pet şişe iznini aldılar. Halk, bu yeni ambalajların tehlikeleri hakkında maalesef yeterince uyarılmadı. Basında da fazla bir muhalefet olmadı. Zamanla şebeke suları iyice kirlendi ve içilemez hale geldi. Küçük ambalajlarda satılan sular ev kullanımı için çok pahalıydı. Bunun üzerine 18-20 litrelik damacanalar ortaya çıktı. Her ne kadar su saklama kabı olarak hayatımıza girseler de, yararları olduğu kadar zararları da vardır.

Damacanaların hammaddesinde fosgen adı verilen, savaşlarda yaygın bir şekilde kullanılan kimyasal zehirli bir gaz bulunmaktadır. Damacanalar yıprandığında ve içinde uzun süre su bekletildiğinde, plastikten birçok tehlikeli kimyasal suya karışabilir ve sağlık açısından tehlike arz edebilir.

Bu nedenle evimize gelen damacananın yıpranmamış olmasına özen göstermek gerekir. Tabii en iyi yol, tekrar eskiye dönmek ve cam damacanalardan su içmektir. Hatta en iyisi bu suyu evlerde küp içinde dinlendirmek veya plastik damacanadaki suyu hemen buraya boşaltıp orada saklamaktır.

Sağlıklı su tüketimi için alternatif su saklama yöntemleri tercih edilebilir:

Sonuç olarak, damacanaların zararları göz ardı edilmemeli ve su saklama konusunda daha sağlıklı alternatifler değerlendirilmelidir. Sağlığımız için bilinçli tercihler yapmak, uzun vadede daha iyi sonuçlar doğuracaktır.