Su Kirliliğinin Zararları

Su kirliliğinin zararları, daha çok endüstriyel atıkların suya karışmasıyla birlikte ortaya çıkan, insanların ve diğer canlıların yaşam kalitesini düşürerek tehdit unsuru oluşturan zararlardır. Su, canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri açısından oldukça önem taşıdığı için suda yaşanabilecek herhangi bir değişiklik direkt olarak tüm canlıları etkilemektedir.

Vücudun sıvı ihtiyacını karşılamak için, hijyen için ya da üretim için farklı amaçlarla kullanılan suyun kirlenmesindeki en büyük etkenlerden biri fabrikalardan çıkan endüstriyel atıklardır. Atıkların taşınması, depolanması gibi masraflardan kurtulmak için özellikle su kenarlarına yapılmış olan fabrikaların tüm atıkları direkt suya karışmakta, buradan insanlara, hayvanlara ve bitkilere kadar ulaşarak birçok hastalığa, ölüme sebep olabilmektedir. Bu tarz durumların yaşanmaması için çeşitli filtreler, atık yönetimi gibi önlemler alınmaya çalışılsa da hala yetersiz kalınmaktadır. Su kirliliği sebeplerinden bir diğeri ise kanalizasyonlardır. Kanalizasyonlarda toplanan atık sular çoğu zaman herhangi bir arıtma işlemi dahi görmeden denize ya da en yakın su kaynağına aktarılabilmektedir. Bazı noktalarda arıtma tesisleriyle bu durum giderilmeye çalışılsa da direkt denize boşaltılan kanalizasyon atıkları o bölgede yaşayan insanlarla birlikte deniz canlılarını da etkilemektedir. Farklı bir su kirliliği sebebi ise tarımsal alanlarda kullanılan suların gübre ve benzeri atıklarla karışarak dere, nehir benzeri en yakın su kaynağına salınmalarıdır. Bu da tarım alanlarında çeşitli sebze ve meyveler yetiştirilirken sudaki canlıların yok olmasına neden olmaktadır.

Su kirliliğinin zararları başında insan sağlığını olumsuz yönde tehdit etmesi yer almaktadır. Yüzme suyu ya da içme suyunun kirlenmesi, insanların bu sulardan yararlanması sonucunda ölüme kadar götüren hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir. Aynı şekilde atıklarla kirlenen sularda yaşayan hayvanlar ve bitkiler de su kirliliğinden yoğun şekilde etkilenerek telef olabilmekte, toplu ölümler ortaya çıkabilmektedir. Örneğin; petrol çıkarılan alanlarda doğaya yayılan petrol atıkları o bölgedeki bitkilerin ve hayvanların üzerine yapışarak onları hareket hale getirmekte, solunumlarını imkânsızlaştırmakta ve yok olmasına yol açmaktadır. Diğer yandan giderek kirlenen sular insanların su içme ve yüzme alanlarını kısıtlamakta, insanları arıtma sı içmeye ve havuz benzeri alanlarda yüzmeye mahkûm etmektedir.

Su kirliliğinin zararları azaltılması için gelişen sanayi ve endüstri ile filtreleme, arındırma, atık su yönetimi konularında da aynı oranda gelişmeler kaydedilmeli, diğer canlı türlerinin de en az insanlar kadar önemli olduklarını göz ardı etmeden hareket edilmeli, olabildiğince ekolojik dengeyi bozmadan, doğaya uyumlu çözümler sağlanmalıdır.