Türkiye, çay üretimi bakımından dünya üzerinde en çok pazara sahip olan ülkelerin başında gelmektedir. Dünyanın belki en kaliteli çayları denilebilecek kadar sağlıklı ve lezzetli çaylar üretilmektedir. Ayrıca çay, Türkiye'de en iyi şartlarda ve insan sağlığına olumsuz etki sağlayacak hiçbir duruma maruz bırakılmadan üretilir. Buna rağmen, özellikle ülkemize Güneydoğu komşularımız olan Suriye, Irak ve İran gibi ülkeler üzerinden, çoğu zaman yasa dışı yollarla sokulmaktadır. Son derece sağlıksız olan bu çaylar, İran tarafından, Hazar Denizi kıyılarında üretilmektedir. Hazar Denizi'nin kıyıları çok nemli ve elverişsiz olduğu için, böceklenme çok fazla olur. Bu nedenle üretilen bu çaylar yoğun şekilde böcek ilacına maruz kalmaktadır. Ne yazık ki, Güneydoğu halkının yarısından fazlası bu son derece sağlıksız olarak üretilen kaçak çayları kullanmaktadır. Tüm sağlık kuralları ihlal edilerek üretilen kaçak çayların insan sağlığına birçok zararı vardır.

Ayrıca kaçak olarak piyasaya sürüldüğü için, hiçbir sağlık denetiminden geçmemektedir. Diğer taraftan, herhangi bir yasal işlem uygulanmadığından vergi dahilinde değildirler. Bu yüzden, ülke ekonomisine çok ciddi zarar vermektedir.

Kaçak çay, yasal işlemlerden ve vergi yükümlülüklerinden kaçınarak ülkeye sokulduğu için, devletin vergi gelirlerinde ciddi kayıplara yol açmaktadır. Bu durum, ülke ekonomisine zarar vermekte ve kayıt dışı ekonominin büyümesine neden olmaktadır.

Yasal yollarla üretilen ve satılan çaylar, belirli sağlık denetimlerinden geçer. Bu denetimler, çayın içerisindeki zararlı maddelerin belirlenmesi ve ortadan kaldırılması için yapılır. Ancak kaçak çaylar, hiçbir sağlık denetiminden geçmediği için, tüketicilerin sağlığını ciddi şekilde tehdit eder.

Kaçak çayın hem insan sağlığına hem de ülke ekonomisine büyük zararları vardır. Tüketicilerin bilinçlenmesi ve kaçak çay tüketiminden kaçınması, bu sorunların azaltılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca, yetkililerin daha sıkı denetimler yapması ve kaçak çay ticaretini engellemesi gerekmektedir.