Kırmızı Ginseng Zararları Kırmızı Ginseng, Uzak Doğu'nun hayat iksiri olarak bilinen, altı yıl boyunca gelişen ve yalnızca Güney Kore'de üretilen üstün hücre yapıcı bir bitki özüdür. Araliaceae familyasına bağlı olan bu bitki, yabani olarak dağların eteklerinde yetişir. İklim olarak havanın ılıman ve nemli olması gerekir. Yazın güneş almaması için üstlerine siyah perde örtülür. Güneşin etkili madde bileşimini değiştirmesi ile etki kaybına ve buna bağlı tedavi değerinin azalmasına sebep olduğu belirlenmiştir. Koyu kırmızı meyve salkımı veren bitkinin insan şekline benzeyen kökleri, esas şifa kaynağı olan kısımlarıdır. Kırmızı Ginseng, yaklaşık olarak 2000 yıldan bu yana Kore, Çin ve Japonya'da kullanılmakta ve mucizevi etkileri sayesinde Uzak Doğu'nun en çok fayda sağlayan bitkisi olmuştur. Son zamanlarda kullanım alanları tüm dünyaya yayılmıştır. Yanlış ve Sahte Ginseng Ürünleri Yüksek tedavi değeri sebebiyle piyasada birçok taklit ürün Ginseng adı altında satılmaktadır. Eğer Ginseng kökü almak isterseniz, adamotu ya da Rauwolfia kökünü Ginseng kökü diye satabilirler. Her ikisi de taşıdığı alkaloitler sebebiyle kullanımı riskli olup, miktara bağlı olarak zehirlenmeye neden olabilir. Gerçek Ginseng ve Fizyolojik Etkileri Gerçek Ginseng'in fizyolojik etkilerinin görülebilmesi için en az 2-3 hafta belirtilen doz seviyesinde kullanılması gerekir. Ancak ilaçların hızlı etkisine alışmış bireyler, birkaç gün ilacı kullandıktan sonra 'etkisiz' düşüncesi ile ilacı kullanmayı bırakabilirler. Örneğin, zindelik vermesi ve fiziksel kapasiteyi artırması için Ginseng kullanan kişi, bir haftadır kullanmasına rağmen hiçbir yararını göremediği için ilacı kullanmayı bırakabilir. Bu önyargıyı ortadan kaldırabilmek için üreticiler, Ginseng formülasyonlarının içine hemen canlılık veren kafein ya da kafein bulunduran 'kola ekstresi' gibi karışımlar ekler ve ambalajların üzerine bu katkı maddelerinin bulunduğu bilgisi verilmez. Bu sebeple 'Katkılı Ginseng' formülasyonunu tüketen kişi, daha ilk kullanımından itibaren canlılık hissederek bu formülasyonu devamlı kullanmaya başlar. Ancak bu durumda da devamlı kafein almasına bağlı olarak kişinin vücudunda 'kafein entoksikasyonu'nun yan etkileri ortaya çıkar; ajitasyon, mide asidinin artmasına bağlı olarak özellikle ülser, gastrit gibi bağırsak-mide hastalıkları şikayetleri, baş ağrısı, uykusuzluk, migren krizlerine yol açar. Ginseng ve Yan Etkileri Ginseng kullanımı ile görülen tüm bu yan etkiler aslında kişinin haberi olmadan tükettiği kafeine bağlıdır. Katkılı Ginseng kullanımı, yüksek tansiyon hastası olan kişilerde ve kahve, çay, meşrubat gibi kafeinli içeceklerden uzak durması gerekenlerde olumsuz sonuçlar doğurur. Bu sebeple 'yüksek tansiyonu olan kişiler Ginseng kullanmamalı' gibi yanlış bir kanı yaygındır. Aslında, gerçek Ginseng'in tansiyon düzenleyici etkisi bulunmaktadır. Düşük tansiyonlu kişilerde tansiyonu yükseltirken, yüksek tansiyonlu kişilerde tansiyonu düşürücü etki sağlar. Bu nedenle Ginseng'in zararları pek fazla bulunmamaktadır, fakat sahte Ginseng'in zararları oldukça fazladır. Dolayısıyla aldığınız Ginseng'in kalite ve güvenilirliğinden emin olmanız tavsiye edilir. Ginseng'in zararları yok denilecek kadar az olmasına rağmen yüksek dozda kullanımı oldukça zararlıdır. Günlük 300-400 mg kadar alınmalıdır. Kullandığınız ürünün 'kök toz' mu yoksa 'kök ekstresi' olduğu da önemlidir. Eğer kök toz ise 80 mg kadar alınması yeterlidir, aksi takdirde çok yüksek doz kullanıma bağlı yan etkiler görülebilir. Ginseng'in, cinsel gücü artırıcı etkisiyle çok yüksek dozlarda alınması durumunda dikkatli olunmalıdır. |