Kırmızı etin zararları konusunda uzmanlar arasında farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı uzmanlar kırmızı etin sağlığa faydalı olduğunu savunurken, bazıları ise kırmızı eti aşırı tüketmenin zararlı olduğunu, kalp hastalıkları ve kanser başta olmak üzere birçok hastalığa uygun zemin hazırladığını belirtmektedir. Kırmızı et, normal koşullarda azı yarar, çoğu zarar anlayışıyla tüketilmelidir.

Kırmızı et, sağlığımız için gerekli ve faydalı bir besin olabilir. Ancak ihtiyaç fazlası tüketilen kırmızı etin yaşamımızı bile kısaltıcı etkisi olabilir. Yapılan araştırmalar, fazladan yenilen her 85 gram kırmızı etin yaşamı %13 oranında kısalttığını ortaya koymuştur. İhtiyacımızdan fazla tüketilen kırmızı et, damar tıkanıklığı riskini artırmakta, damarların zamanından önce sertleşmesini ve kalınlaşmasını sağlamaktadır. Bu da kalp krizi geçirme riskini artırmaktadır. Aşırı kırmızı et tüketimi cinsel yaşamı da olumsuz etkileyebilir.

Dünya Sağlık Örgütü'nün açıklamalarına göre, işlenmiş etin kansere yol açma riski olduğu ve kırmızı etin kanserojen olabileceği yakın zamanda gündeme gelmiştir. Bu alandaki bilimsel çalışmalarda, artan kırmızı et tüketimi ile artan ölüm oranları arasında bir ilişki olduğu gösterilmiştir. Aşırı kırmızı et, özellikle işlenmiş kırmızı et tüketimi, ölüm riskini de artırmaktadır. Vejetaryen beslenmenin ve Akdeniz diyetinin uygulanmasının daha sağlıklı olacağı konusunda da olumlu bilgiler bulunmaktadır.

Kırmızı etin zararları, daha çok fazla tüketildiğinde etkili olmaktadır. Bu nedenle uzmanlar, günlük tüketimin 70 gramı geçmemesi konusunda açıklama yapmaktadırlar. Araştırmalarda, kırmızı etin kardiyovasküler hastalıklar ve kanser riskini artıran bir besin olduğu belirlenmiştir. Bu konudaki çalışmalarda, kırmızı et tüketimi düşürüldüğünde istatistiksel olarak ölüm oranının %25-50 oranında düştüğü görülmüştür. Vejetaryen olanların, 17 yıldan fazla bu şekilde beslenenlerin, bu süreden daha az vejetaryen olanlara göre 3,6 yıl daha fazla yaşam ömrüne sahip oldukları görülmüştür.

Kırmızı etin fazla tüketilmesi dışında, etin türü, nasıl pişirildiği ve hazırlandığı da zararlarının ortaya çıkmasında etkili olmaktadır. Uzmanlar, antibiyotiklerden ve hormonlardan daha az etkilenen kuzu etini ve yaban hayvanlarının etini tüketmeyi daha uygun görmektedir. Kırmızı etin kömürde pişirilmesi, yani direkt ateşle temas eden ya da tütsülenen kırmızı etin tüketiminde bazı kanserojen maddeler olabilir. Fazla tüketilen kırmızı etin tansiyona, kalbe iyi gelmediği, damar sertliğine neden olup kansere zemin hazırlayacağı kırmızı etin bilinen zararlarıdır. Ancak etin türü ve pişirme şekli de bunlara eklendiğinde kırmızı et daha zararlı bir besin haline gelebilir.

Kırmızı et zararlarından korunmak için kırmızı etten vazgeçmek oldukça zordur. Ancak pastırma, salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş kırmızı etten, fast food tarzı hazırlanan etten uzak durabiliriz. Ayrıca kebap tarzında ateşte pişen kırmızı eti de tüketmemeye ya da sınırlamaya çalışmalıyız. Kırmızı eti alırken bildiğimiz kasaplardan ve kaynağı belli kırmızı eti almaya özen göstermeliyiz. Kırmızı et tüketirken porsiyonlar, uzmanların önerdiği miktarda hazırlanmalıdır. Eti tencerede, buharda, fırında pişirmeliyiz. Kırmızı eti azaltırken balık ve beyaz eti artırabiliriz. Araştırmalar, kırmızı eti en fazla tüketen grubun sigara içenler, erkekler ve yaşlılar olarak belirlemiştir. Bu kişilerin zaten sağlık açısından hem risk faktörleri fazladır hem de kilo alma eğilimi daha fazladır. Bu nedenle kırmızı et zararları konusunda bilgilenmeleri ve etin tüketimini sınırlamaları önerilir.